Günümüzde enerji ve endüstri sektörlerinin hızla gelişmesiyle birlikte enerji verimliliği ve iklimlendirme yöntemleri üzerine yapılan araştırmalar da hız kazandı. Bu çerçevede bakıldığında, hava perdeleri günlük hayatımızda sıklıkla tercih edilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Eskiden sadece ofis binaları, oteller, alışveriş merkezleri ve havalimanlarında karşılaştığımız hava perdeleri artık neredeyse yaşadığımız rezidansların bile girişlerine konumlandırılmaya başlandı. Bunun en temel nedenlerinden biri günümüzde enerjinin sürdürülebilir olarak kullanımı ve korunmasının artık hepimiz için çok büyük önem taşımasından kaynaklıdır. Bu çerçevede enerji tasarrufu sağlanması düşünüldüğünde hava perdelerinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Günümüzde enerji ve endüstri sektörlerinin hızla gelişmesiyle birlikte enerji verimliliği ve iklimlendirme yöntemleri üzerine yapılan araştırmalar da hız kazandı. Bu çerçevede bakıldığında, hava perdeleri günlük hayatımızda sıklıkla tercih edilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eskiden sadece ofis binaları, oteller, alışveriş merkezleri ve havalimanlarında karşılaştığımız hava perdeleri artık neredeyse yaşadığımız rezidansların bile girişlerine konumlandırılmaya başlandı. Bunun en temel nedenlerinden biri günümüzde enerjinin sürdürülebilir olarak kullanımı ve korunmasının artık hepimiz için çok büyük önem taşımasından kaynaklıdır. Bu çerçevede enerji tasarrufu sağlanması düşünüldüğünde hava perdelerinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Hava perdeleri, iç ve dış ortamlar arasında yer alan hava akışını engelleyerek, iç mekandaki ısı kaybını minimize eder. Bu sayede, ısıtma ve soğutma sistemlerinin daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar ve böylece enerji tüketimini azaltır. Dolayısıyla, hava perdeleri enerji maliyetlerini düşürürken, iklimlendirme sistemlerinin verimliliğini artırır ve çevresel etkiyi azaltır.
Hava perdelerinin bir başka avantajı ise iki farklı ortam arasındaki kirleticilerin bir birlerinden ayrı kalmasını saglamalarıdır. Bu kimi zaman polen ve böcekler gibi unsurların iç mekana girişini önlemek olurken kimi zaman hasas ve kritik alanlarda toz taneleri kadar küçük ölçekli unsurların iki farklı alan arasındaki geçişinin önlenmesi gibi kritik görevleri yerine getirebilmelerinden kaynaklıdır.
İlk Hava perdesinden günümüze
1904 yılında Theophilus Van Kannel'in patentlediği ilk hava perdesiyle günümüzde kullandıklarımız arasındaki temel fark, ilk olarak hava perdelerinin tek amacının sadece kontrolsüz hava akışını engelleyen bir araç olarak kullanılmasıdır. Günümüzde ise gelişmiş özellikleriyle çok farklı boyutlarda ve güç seviyelerinde hava perdeleri mevcuttur.
Örneğin sanayi sektöründe kullanılan hava perdeleri, güçlü motorları sayesinde kontrolsüz hava akışını engelleyebilirken, aynı zamanda toz ve kir gibi zararlı maddeleri de filtreleyebilirler.
Sanayi sektörü dışında özellikle perakende, otelcilik, gıda üretimi ve lojistik gibi sektörlerde hava perdelerinin önemi büyüktür. Bu sektörlerdeki işletmeler, kapılarının sürekli açılıp kapanması nedeniyle sıcaklık ve nem değişimlerinden etkilenirler. Hava perdeleri sayesinde iç ve dış ortamlar arasındaki hava akışı kontrol altına alınır ve işletmelerin iç mekanı sabit bir sıcaklık ve nem seviyesine sahip olur. Bunun sonucunda, iç mekandaki ürünlerin raf ömrü uzar, hijyen koşulları sağlanır ve enerji tüketimi minimize edilir.
Hava perdesi kontrolü
Ve tabii ki bu perdelerin ihtiyaç duyduğu güçlü motorların kullanılacakları her alanda kullanıcının taleplerini en doğru şekilde karşılayacak kontrolörlere ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu noktada Sentera'nın STRA serisi ile hava perdelerini kullanıcıların kullanmak istedikleri alanlara göre tek bir seri altında cevap verebilmekteyiz. Bir depo veya tipik bir imalathane düşünüldüğünde manuel bir hava perde kontrolü daha çok işlev görecektir. Bu noktada STRA serisinin sadece ve sadece hava perdesine bağlanması ve kontrolün cihaz üzerindeki 5 hız noktası üzerinden kullanılması kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktır.
Ancak ayak trafiğinin daha fazla olduğu sektörleri düşündüğümüzde kapı açılış kapanışıyla otomatik olarak aktif olan bir hava perdesi daha idealdir. Bu hem işletme için enerji kullanımını kısıtlayacak hem de işletmenin misafirinin konforunu maksimum seviyede tutulmasını sağlayacaktır.
Otomasyon için yapılması gereken tek şey kapı kontağının kuru kontaklar üzerinden STRA'ya bağlanmasıdır, takiben kapı her açılıp kapanacağında döner anahtardan seçmiş olduğunuz güçte hava perdeniz devreye alınır.
Pek tabii hava perdelerini sıcaklık farklarında aktifleşecek şekilde kontrol etmekde mümkündür. Bunu gerçekleştirmek için yapılmanız gereken kurulumunuzda kontrolorunuzu ECMF8 serisinden seçmenizdir. Kontrollör’e bağlanılacak olan iki adet sıcaklık sensörü ile iki farklı ortamın sıcaklıklarını 24 saat aralıksız gözlemleyebilir ve talep edeceğiniz sıcaklık farklarına ulaşıldığında hava perdesinin aktivasyonunu sağlaya bilirsiniz.
Bu senaryoda kurulumunuza özel yazılımınızı kişisel HVAC bulut platformunuz olan SenteraWeb üzerinden indirebilirsiniz. Rüzgar perdenizin kontrolünü böylece taleplerinize en uygun şekilde güncelleyebilir ve perde aktivasyon sıcaklık fark aralıklarınızı sisteminize tanımlayabilirsiniz. Kullanacağınız ECMF8 versiyonuna göre (ECMF8–DM versiyonunda) cihazın Senteraweb'e bağlanması için ayrı bir internet ağ geçidinin sağlanması gerekir.
Sentera'nın size özel, projeleriniz için sunabileceği olanaklar hakkında daha fazla bilgi için her zaman çalışanlarımızdan biriyle iletişime geçebilirsiniz.
Eskiden sadece ofis binaları, oteller, alışveriş merkezleri ve havalimanlarında karşılaştığımız hava perdeleri artık neredeyse yaşadığımız rezidansların bile girişlerine konumlandırılmaya başlandı. Bunun en temel nedenlerinden biri günümüzde enerjinin sürdürülebilir olarak kullanımı ve korunmasının artık hepimiz için çok büyük önem taşımasından kaynaklıdır. Bu çerçevede enerji tasarrufu sağlanması düşünüldüğünde hava perdelerinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Hava perdeleri, iç ve dış ortamlar arasında yer alan hava akışını engelleyerek, iç mekandaki ısı kaybını minimize eder. Bu sayede, ısıtma ve soğutma sistemlerinin daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar ve böylece enerji tüketimini azaltır. Dolayısıyla, hava perdeleri enerji maliyetlerini düşürürken, iklimlendirme sistemlerinin verimliliğini artırır ve çevresel etkiyi azaltır.
Hava perdelerinin bir başka avantajı ise iki farklı ortam arasındaki kirleticilerin bir birlerinden ayrı kalmasını saglamalarıdır. Bu kimi zaman polen ve böcekler gibi unsurların iç mekana girişini önlemek olurken kimi zaman hasas ve kritik alanlarda toz taneleri kadar küçük ölçekli unsurların iki farklı alan arasındaki geçişinin önlenmesi gibi kritik görevleri yerine getirebilmelerinden kaynaklıdır.
İlk Hava perdesinden günümüze
1904 yılında Theophilus Van Kannel'in patentlediği ilk hava perdesiyle günümüzde kullandıklarımız arasındaki temel fark, ilk olarak hava perdelerinin tek amacının sadece kontrolsüz hava akışını engelleyen bir araç olarak kullanılmasıdır. Günümüzde ise gelişmiş özellikleriyle çok farklı boyutlarda ve güç seviyelerinde hava perdeleri mevcuttur.
Örneğin sanayi sektöründe kullanılan hava perdeleri, güçlü motorları sayesinde kontrolsüz hava akışını engelleyebilirken, aynı zamanda toz ve kir gibi zararlı maddeleri de filtreleyebilirler.
Sanayi sektörü dışında özellikle perakende, otelcilik, gıda üretimi ve lojistik gibi sektörlerde hava perdelerinin önemi büyüktür. Bu sektörlerdeki işletmeler, kapılarının sürekli açılıp kapanması nedeniyle sıcaklık ve nem değişimlerinden etkilenirler. Hava perdeleri sayesinde iç ve dış ortamlar arasındaki hava akışı kontrol altına alınır ve işletmelerin iç mekanı sabit bir sıcaklık ve nem seviyesine sahip olur. Bunun sonucunda, iç mekandaki ürünlerin raf ömrü uzar, hijyen koşulları sağlanır ve enerji tüketimi minimize edilir.
Hava perdesi kontrolü
Ve tabii ki bu perdelerin ihtiyaç duyduğu güçlü motorların kullanılacakları her alanda kullanıcının taleplerini en doğru şekilde karşılayacak kontrolörlere ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu noktada Sentera'nın STRA serisi ile hava perdelerini kullanıcıların kullanmak istedikleri alanlara göre tek bir seri altında cevap verebilmekteyiz. Bir depo veya tipik bir imalathane düşünüldüğünde manuel bir hava perde kontrolü daha çok işlev görecektir. Bu noktada STRA serisinin sadece ve sadece hava perdesine bağlanması ve kontrolün cihaz üzerindeki 5 hız noktası üzerinden kullanılması kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktır.
Ancak ayak trafiğinin daha fazla olduğu sektörleri düşündüğümüzde kapı açılış kapanışıyla otomatik olarak aktif olan bir hava perdesi daha idealdir. Bu hem işletme için enerji kullanımını kısıtlayacak hem de işletmenin misafirinin konforunu maksimum seviyede tutulmasını sağlayacaktır.
Otomasyon için yapılması gereken tek şey kapı kontağının kuru kontaklar üzerinden STRA'ya bağlanmasıdır, takiben kapı her açılıp kapanacağında döner anahtardan seçmiş olduğunuz güçte hava perdeniz devreye alınır.
Pek tabii hava perdelerini sıcaklık farklarında aktifleşecek şekilde kontrol etmekde mümkündür. Bunu gerçekleştirmek için yapılmanız gereken kurulumunuzda kontrolorunuzu ECMF8 serisinden seçmenizdir. Kontrollör’e bağlanılacak olan iki adet sıcaklık sensörü ile iki farklı ortamın sıcaklıklarını 24 saat aralıksız gözlemleyebilir ve talep edeceğiniz sıcaklık farklarına ulaşıldığında hava perdesinin aktivasyonunu sağlaya bilirsiniz.
Bu senaryoda kurulumunuza özel yazılımınızı kişisel HVAC bulut platformunuz olan SenteraWeb üzerinden indirebilirsiniz. Rüzgar perdenizin kontrolünü böylece taleplerinize en uygun şekilde güncelleyebilir ve perde aktivasyon sıcaklık fark aralıklarınızı sisteminize tanımlayabilirsiniz. Kullanacağınız ECMF8 versiyonuna göre (ECMF8–DM versiyonunda) cihazın Senteraweb'e bağlanması için ayrı bir internet ağ geçidinin sağlanması gerekir.
Sentera'nın size özel, projeleriniz için sunabileceği olanaklar hakkında daha fazla bilgi için her zaman çalışanlarımızdan biriyle iletişime geçebilirsiniz.